Sepetiniz şu anda boş!
Yazar: Yeşil Çubuk
-
Çubuk Turşusu İçin Önerilerimiz
Ev Usulü Doğal Çubuk Turşuları Tarladan Sofranıza Yolculuğu ilk elden imalattan halka her yılın taze ürünleri yapılmaktadır.
Öncelikle tek yapmanız gereken tadına bakmak, bize hak vereceksiniz. Diğer turşularla kıyaslayın farkı ve içindeki doğallığı hemen anlayacaksınız.
Ankara’nın tarım bölgesi ve yeşil ilçesi olan Anadolu’nun saf ve temiz yürekli insanlarının olduğu Çubuk’ta, kendi bahçemizden topladığımız doğal ve organik ürünlerimizi siz değerli tüketicilerimize güvenle sunmaktayız.
Çubuk Turşusunun online satış sitesi, öncelikle saf ve temiz Anadolu insanına olan güveninizle alış veriş yapmanıza olanak sağlar.
İçindekiler: Öncelikle Çubuk’un doğal eşsiz havası, kaya tuzu, sirke, su, biberiye, defneyaprağı, dereotu, limon tuzu, sarımsak, tane karabiber, doğal içme suyu
Tarım bakanlığından onaylı pet şişelerde satışa sunulan, ürünlerimizi isterseniz cam kavanoza alarak da tüketebilirsiniz. İçerisinde hiç bir katkı maddesi olmayan ürünlerimiz tamamen sağlıklı ve doğaldır. Fabrikasyon olmayıp, her ailenin kendi bahçesinden üretip evinde kurduğu Çubuk Turşularını gönül rahatlığı ile tüketebilirsiniz. Turşunuzu açıp tükettikten sonra ağzını tekrar sıkı kapatıp, öncelikle serin hafif karanlık ya da buzdolabında muhafaza ediniz. Hayırlı güzel günler.
Ürünlerimiz içerisinde bulunan özel olarak hazırlanan turşu suyu ile daha uzun boylu beklemektedir. Turşu suyunun uzaması ve sünmesi, doğal ürünler içerisinde salgı üretirler. Buda bar dediğimiz beyaz ya da koyu şekerli oluşan bu bar ya da beyaz katı sıvı bozulma anlamına gelmez. Nasıl gerçek doğal iyi balın zamanla katı bir hal alması, yani şekerlenme dediğimiz sert katı beyaz renk haline alması gibi. Doğal ürünlerde bu tür salgılama olayı tamamen doğaldır. Gönül rahatlığı ile tüketebilirsiniz. Şimdiden afiyet olsun.
-
İmalattan Halka Taze Taze
Başkent Ankara ve Anadolu şehirlerinin tam ortasında, doğası ve kendisi güzel ilçe yeşil Çubuğumuz da yıllardan beri süre gelen ve hane halkı tarafından yapılan ev yapımı Meşhur Çubuk Turşusu üreticiden tüketiciye tarafımızdan direk olarak imalattan halka taze taze sunulmaktadır.
Turşularımız dünya geneli yoğun talep gördüğü için kısa zamanda tükenmekte ve bir önceki sezona ait hiçbir ürün kalmamaktadır.
Yıllar önce evimizde yemek, eş, dost akrabalarımıza hediye için yaptığımız turşularımızın tadı çok sevildi. Aranan bir lezzet haline geldi. Doğal halen olarak evlerimizde yaptığımız turşularımız birçok turşu sever ve ağzının tadını bilenler için arana bir lezzet haline geldi.
Hizmetimizi ülke geneline yayarak Türkiye’nin her yerine anlaşmalı Aras Kargo Şirketi ile müşterilerimize turşularımızı uygun fiyata yöresel ürün tattırarak hizmet etmek istiyoruz.
Çubuk Turşusunun sırrı nedir? Sorusuna cevaben: Sağlık ve Tarım bakanlığı onaylı gıda ile temasında sakıncası olmayan fıçılarda Çankırı kaya tuzu, doğal içme suyu, sarımsak, biber, defne yaprağı, karabiber, doğal sirke ve özenle seçilmiş temizlenmiş sebze ve meyvelerin yanı sıra Çubuk’un da temiz oksijenli havası eklenince ortaya müthiş bir tat çıkmış oluyor. İçerisindeki bulunan bu ürünlerinde fayda ve sağlığa yararları birçok uzman kişi tarafından onaylandı. Doğal hiçbir gıda insan vücuduna zararı olmadığı bilinmektedir. Temeli çok eskiye dayanan turşunun şimdiye kadar bir zarara neden olduğu duyulmamıştır. Kendimizin yemeği hiçbir ürünü kimseye yedirmeyiz. Tek yapmanız gereken bizden istemek ve afiyetle yemek. Hayırlı güzel günler.
-
Biz Kuruyoruz Uzmanlar Onaylıyor
Beslenme ve Diyet Uzmanı Müge Güzey Akansel, turşunun özellikle evde cam kavanozda, uygun koşullarla yapılması ve dozunda tüketilmesi durumunda fayda sağlayacağını belirtirken “Turşu tüketmesinde sağlık açısından bir problemi bulunmayanlar, özellikle evde yapılan turşuyu ölçülü tükettiklerinde fayda sağlayabilirler.
Ancak turşu yüksek oranda sodyum içerdiği için; yüksek tansiyonu, diyabeti, böbrek yetmezliği ve mide hastalıkları olanların çok kontrollü yemeleri hatta hastalık düzeylerine göre hiç yememeleri gerekiyor. Özellikle hazır turşuların sodyum oranları daha yüksek olduğundan riski artırıyor.
Turşu tüketildiği gün ödem artışını engellemek için de mutlaka su tüketimini artırmaya dikkat edilmeli” diyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Müge Güzey Akansel, sadece sirke ve tuzla yapılan ve koruyucu içermeyen ev turşusunun 8 faydasını anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
SOĞUK ALGINLIĞINA KARŞI KORUYOR!
Turşuyu oluşturan sebze ve meyveler bağışıklık sistemini kuvvetlendiren birçok vitamin, mineral ve antioksidanları içeriyor. Tek bir çeşit turşudan ziyade farklı sebzelerin turşularını tüketmek vücuda alınan antioksidan çeşitliliğini artırdığından daha fayda sağlıyor.
Örneğin antioksidan çeşidi olarak, pancar turşusundan polifenoller ve betalain, lahana turşusundan glukosinolat elde edip yüksek antioksidan çeşidi ve kapasitesiyle kış günlerinde soğuk algınlığına karşı kalkan oluşturabilirsiniz.
BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİYOR
Turşu bütüncül olarak bağışıklık sistemini koruyup güçlendiriyor. Bu koruyucu etkinliği hem içeriğindeki probiyotik bakteriler hem de turşuyu oluşturan sebze ve meyvelerin kendi özellikleri ile yapıyor. Fermente bir yiyecek olduğu için bakteri açısından zengin. Bu bakteriler bağırsak florasının zenginleşmesini sağlıyor ki güçlü bir bağırsak florası güçlü bir bağışıklık sistemi anlamına geliyor.
Turşu ile gelen yararlı bakteriler aynı zamanda bağırsaklarda K vitamini yapımına destek oluyor. K vitamini ise yaralanmalar sonrasında kanın pıhtılaşmasında rol alan bir vitamin. Ayrıca tiamin, riboflavin gibi B grubu vitaminlerine katkı sağlıyor. Tiamin sinir sisteminin korunması ve hafızanın güçlenmesine yardımcı olurken, depresyona karşı koruyucu görev üstleniyor. Hem tiamin hem riboflavin karbonhidrat ve yağ metabolizmasında rol oynuyor.
KAN ŞEKERİNİ DENGELİYOR
Turşu yüksek miktarda lif içerdiğinden özellikle yemekle beraber yenildiğinde öğünün mideyi terk etme süresi yavaşlıyor, insülin salınımı dengeleniyor ve daha kontrollü bir kan şekeri elde ediliyor.
İnsülin direnci gibi bir durumunuz varsa turşuyu bu şekilde tüketmek faydalı ancak diyabet hastalığınız varsa tansiyon da sizin için bir risk faktörü olacağı için turşu yemek tansiyonunuzun yükselmesine neden olabilir. Bu da böbrekleriniz için bir risk oluşturabilir. Diyabet hastalarının turşuyu çok kontrollü tüketmesi hatta hiç turşu tüketmemesi gerekiyor.
KRAMPLARI AZALTIYOR
Beslenme ve Diyet Uzmanı Müge Güzey Akansel “Egzersiz sırasında terle birlikte birçok mineral kaybı da yaşandığından bu durum dehidratasyona yani sıvı kaybına neden oluyor. Hem turşu hem de turşu suyu kaybolan sıvı ve mineralleri yerine koymanın hızlı bir yolu.
Sporcularda turşu suyu tüketiminin egzersiz sonrasındaki krampları azalttığına dair çalışma sonuçları bulunuyor” diyor.
KANSERE KARŞI KORUYUCU
Turşu yapımında kullanılan sebzelerin her biri ayrı bir antioksidandan zengin olduğu için serbest radikallere karşı zengin antioksidan kapasiteyle mücadele ediyorlar.
Özelikle sarımsak ve karnabahar turşusunda bulunan flavonoidlerin antioksidan kapasitesi daha da yüksek. Tek bir turşu çeşidine ağırlık vermek yerine çeşitlendirmek farklı vitamin, mineral ve antioksidanların alımına olanak sağlıyor.
METABOLİZMAYI HIZLANDIRIYOR
Turşuda bulunan sirke kaynaklı asetik asitin vücutta yağ depolamasını önlediği bazı hayvan çalışmalarında kanıtlanmış durumda. Turşunun hem metabolizmayı hızlandırıcı etkisi hem kabızlığa karşı etkili olması hem de düşük kalorili olmasından dolayı diyet yapanların zayıflamasına yardımcı oluyor. Lifli bir besin olması tokluk süresini uzatarak da ayrıca bu sürece destek sağlıyor.
Turşunun hem metabolizmayı hızlandırıcı etkisi hem kabızlığa karşı etkili olması hem de düşük kalorili olmasından dolayı diyet yapanların zayıflamasına yardımcı oluyor. Lifli bir besin olması tokluk süresini uzatarak da ayrıca bu sürece destek sağlıyor.
KABIZLIĞA KARŞI ETKİLİ
Hem çok lifli yapısıyla hem de içeriğindeki fermente bakterilerle bağırsak sağlığını koruyan bir besin. Bağırsak florasının sağlığı bağırsak hareketlerinin düzenli olması açısından elzem.
Aynı zamanda yüksek lifli sebze ve meyvelerden yapılan turşular bu yolla da dışkı hacmini artırarak, metabolik atıkların vücuttan daha rahat atılmasını sağlayıp kabızlığa iyi geliyor.
KALP DAMAR HASTALIKLARINA KARŞI KORUYOR
Sağlıklı kişilerde turşu tüketimi kalp damar hastalıklarına karşı koruyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Akansel, “Turşu birçok yararlı bakteri barındırıyor ve bu bakteriler bağırsak florasını düzenliyor. Bağırsak florasındaki probiyotik bakterilerin yoğunluğunun ve çeşidinin artması kalp damar hastalıklarına karşı koruyor.
Turşunun kalp-damar hastalıklarından koruyucu olan diğer bir rolü ise yüksek antioksidan ve vitamin-mineral içeriği ile damar sağlığını koruma özelliğine sahip olması. Ancak bu koruyuculuk sağlıklı bireyler için geçerli!” diyor ve haftada 2-3 gün el ayası kadar turşunun yenilebileceğini ekliyor.
Turşunun içerdiği yüksek sodyum oranının; tansiyon, diyabet, böbrek ve mide hastalığı olanlar için turşuyu temkinli yaklaşılması gereken bir besin yaptığını vurgulayan Müge Güzey Akansel, “Bu hastalıkları olan kişiler mutlaka hekim ve diyetisyenlerine danışarak turşu tüketimini kontrollü bir şekilde tüketmeli ya da hastalık düzeylerine göre hiç tüketmemeliler” uyarısında bulunuyor. Kaynak: Habertürk
-
Denetimden Tam Not Aldık
Çubuk turşu imalathaneleri ve satış yerlerine yönelik denetim yapıldı.
Çubuk Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri tarafından gerçekleştirilen denetimlerde, hijyen kuralları ile “Çubuk turşusu” üretimi kriterlerine uyulup uyulmadığı konularında kontroller yapıldı.
Çubuk Belediyesi Zabıta Müdürü Ahmet Karakuş, yaptığı açıklamada, denetimlerde turşu imalathanelerinde kullanılan alet ve ekipmanlar ile personelin uyması gereken hijyen kurallarına titizlikle bakıldığını belirtti.
Turşu sektörünün ilçe için çok önemli olduğuna işaret eden Karakuş, şunları söyledi: “Zabıta Müdürlüğü olarak turşu imalathanelerine yönelik daha öncesinden belirlediğimiz 100 puanlık bir kriterimiz bulunuyor. Bunlar içerisinde sebzelerin özellikleri, salatalıkların ve diğer sebzelerin yıkanma şekilleri, personel, iş yeri ve kullanılan ekipmanların hijyeni gibi maddeler de bulunmaktadır. Çubuk turşusunun en önemli özelliği içerisinde her hangi bir katkı maddesi olmadan doğal sebzelerden yapılıyor olmasıdır. Özellikle denetimlerde bu konulara yoğunlaşıyoruz. Ayrıca paketlenirken gramajlara uyulup uyulmadığına bakıyoruz” dedi.
Karakuş, bugüne kadar 27 imalathanenin denetimden geçirildiğini ve kurallara uymayanlara cezai işlem uygulandığını kaydetti.
-
Ünlülerden Çubuk Turşusuna Tam Not
Çubuk Turşusu Antalya Expo’da ki standa yerini alarak Çubuk’un bu eşsiz lezzetini ortaya koydu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği öncülüğünde, Antalya Ticaret Borsası tarafından Antalya Expo Center’da, bu yıl 7.’si gerçekleşen, Yörex Yöresel Ürünler Fuarı gerçekleştirildi.
Çubuk Turşusunu ilçe olarak temsil eden Fatihhan Turşuları sahiplerinden Selahattin Kayahan Safiye Soyman ve eşi Faik Öztürk’e tattırdı. İkili, turşuyu çok beğendiklerini belirtti.
Ayrıca, ekranların popüler ikilisi fuarda Çubuk Turşusu ile de poz vermeyi ihmal etmediler.
-
Enfeksiyon Hastalıklarına Turşu Suyu
Havaların soğumasıyla artan grip ve nezle vakaları, bağışıklığı güçlendirdiği ve enfeksiyonlara karşı koruyucu olduğu bilinen turşu ve turşu suyuna talebi artırdı.
Turşu suyunun litresi 2,50 lira ila 3 lira arasında satılıyor. Çubuk Turşusu üretim kapasitesi yüzde 20 arttı.
Son 2 haftada, geçen yıllara oranla turşu satışlarında önemli artışlar olduğunu ifade eden turşucular: ” Havaların soğumasıyla artan grip ve nezle vakaları, bağışıklığı güçlendirdiği ve enfeksiyonlara karşı koruyucu olduğu bilinen turşu ve turşu suyuna talebi artırdı.
İlçede her yıl düzenlenen Uluslararası Çubuk Turşu ve Kültür Festivali’nin bu yıl yapılmamasının, satışları olumsuz etkilediğini dile getiren Çubuk Turşucular Kooperatif Başkanı Hasan Hüseyin Benli, “Yine de mevsim nedeniyle yaşanan grip ve soğuk algınlığı hastalıkları satışlarımızı artırdı. Allah’a çok şükür son günlerde işlerimiz çok iyi. Türkiye’nin her yerine Çubuk turşusunu satıyoruz.” şeklinde konuştu.
Turşu suyu almak için Çubuk’a geldiğini söyleyen Ahmet Çiçek ise “Turşu suyu nezle ve gribe iyi geliyor. Bunu sürekli içen biri yıl boyunca grip olmaz. Sağlıklı bir içecektir, herkese tavsiye ederim” ifadesini kullandı.
Doğal olarak yapılan “Çubuk Turşuları”nın öz sularımızın karışımlarından elde ettiğimiz süper karışımla damaklara hitap eden güzel bir kıvam oluşturduk.
Turşu yemeyi seven bir toplum olduğumuz aşikar. Peki yemeklerde veya meze olarak tükettiğimiz turşunun faydaları nelerdir hiç düşündünüz mü? Sağlık açısından bir çok yararları olan sebzelerden yapılan ve sirke suyu, havuç, turşuluk salatalık, yeşil domates, biber, soğan, sarımsak, lahana yaprağı, kereviz yaprakları gibi başka besinlerle iyice zenginleştirilen turşu hem yağ içermedikleri için hem de neredeyse kalorisiz yiyecekler oldukları için zayıflama amacıyla kullanılabilecek besinlerdir. Turşu sadece zayıflamak, kilo vermek için değil, başka faydaları sebebiyle de sağlıklı bir yaşam amacıyla kullanılabilmektedir. Şimdi sirke neye iyi gelir ve zayıflama, kilo verme amaçları da dahil olmak üzere faydaları nelerdir göz atalım 1. Yüksel lif içerir Turşu bir çok açıdan sağlıklı bir yiyecektir. Mide ve bağırsak sorunları ve özellikle de hazımsızlık şikayetleri olanlar için sebze ve salatalık gibi yiyeceklerden yapılan turşuyu tüketmelerinde fayda vardır. Bu besinlerde bulunan yüksek orandaki diyet lifleri, sindirim sisteminin daha sağlıklı çalışmasını teşvik eder. Diğer yandan turşu yapımında kullanılan sebzeler genellikle antioksidan bakımından son derece zengin gıdalar oldukları için kanser yapıcılar olarak ta adlandırılan serbest radikaller i yok eden ve dolayısıyla kanseri önleyen özelliklere sahiptirler ve bu kanser önleyici fayda, turşuya da geçmektedir. 2. Vitamin ve Mineral Kaynağıdır Turşu ve turşu suyu magnezyum, demir, potasyum, kalsiyum, çinko gibi insan bedeninin yaşamsal faaliyetlerini sürdürmesi için gerekli olan mineralleri ve elementleri bünyesinde bolca barındırır. Doktorların sağlıklı bir yaşam amacıyla günlük ortalama 3-5 porsiyon sebze ve meyve tüketmemizi önerdiklerini hatırlayalım. Bu durumda bunun bir kısmını en azından turşu tüketerek karşılayabiliriz. Bağışıklık kuvvetlendirmek için son derece faydalı olan turşu, içerdiği düşük kalori miktarı ile de zayıflama diyetlerinde kullanılmasını tavsiye ettiğimiz bir besindir. 3. Bunamayı geciktirir ve doğal tedavi imkanı sağlar Halk arasında bunama olarak ta bilinen Alzheimer hastalığına bitkisel çözüm amacıyla turşu tüketmeyi doktorlar tavsiye ediyorlar. Turşuda bulunan sarımsakta bulunan bir takım flavonidler isimli bitkisel kimyasallar, insanların yaşlılık döneminde alzheimer hastalığına yakalanma riskini önemli ölçüde bertaraf ediyor. Buna ek olarak reflü ve kabızlık gibi yaygın görülen sindirim sistemi rahatsızlıklarına da iyi gelen yiyecekler arasında turşu ön plana çıkıyor. 4. Tansiyonu Düşürür Fermente edilmiş sirke, turşunun ham maddesi olup aynı zamanda sindirim sistemindeki zararlı mikropları kontrol altına alan faydalı bir takım bakterileri ihtiva eder. Turşunun mayalanma sürecinde üretilen laktik asit, tansiyonu düşürür ve kan dolaşımını teşvik ederek damar açıcı etki gösterir. Buna ilave olarak şeker hastaları (diyabetliler) için de faydalı bir besin maddesi olarak bilinir. 5. Turşu bağışıklığı güçlendirir Turşuda kullanılan sebzeler ve elbette sirke, sindirime iyi gelir, bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, idrar yolları hastalıklarını tedavi eder ve bağırsaklarda bakteri oluşumuna mani olur. Buna mide mikrobu denilen ve ülsere neden olan helikobakter bakterileri de dahildir. 6. Kalp ve damar hastalıklarına bitkisel çözüm dür. Turşu yapımında kullanılan gerek üzüm sirkesi gerekse elma sirkesi pektin adı verilen ve kalbe iyi gelen bir tür biyolojik madde içermektedir. Bu madde aslında bir tür enzimdir. Turşunun aşırı tüketiminin bir takım zararları ve yan etkileri de olabilmektedir. Örnek vermek gerekirse turşunun aşırı tüketimi susuzluk hissi oluşturabilir, görmede bozulma ve osteoporoz a neden olabilir. Turşu yapımında mümkünse kaya tuzu kullanılmasını uzmanlar öneriyorlar.
Uzman araştırmacılara göre turşu suyunun etkisi içtiğiniz suyun etkisine nazaran %45 daha hızlı sonuç vermektedir.
Cildinizin genç görünmesini sağlar.
Kandaki şeker oranını kontrol eder.
Cildinizin su kaybetmesini ve kurumasını önler.
İçinde bulundurduğu antioksidan sayesinde kalp rahatsızlıklarını önlemek için kullanılır.
Turşu suyu içerek kramp ağrısını yeterince hafifletebilir hatta ağrıyı giderebilirsiniz. Zayıflamak için bire birdir.
Turşu suyu içinde bulundurduğu sirke ve tuz oranı sayesinde etkili bir bakteri düşmanıdır, mide enfeksiyonu için de kullanılır.
Yoğun bir spor programından sonra eğer bedeninizde bir ağrı ya da kramp hissettiyseniz, turşu suyu sizin için ideal bir ilaçtır.
İçinde bulundurduğu sirke sayesinde vücudumuzun yemekteki mineralleri hem daha kolay hem de yüksek miktarda elde etmesini sağlar.
-
Turşucu Esnafı Festivalin İptal Edilmesine Üzüldü
Çubuk Belediyesi tarafından bu yıl 22-25 Eylül tarihlerinde düzenlenecek 12. Uluslararası Çubuk Turşu ve Kültür Festivali terör olayları ve şehit haberleri nedeniyle iptal edildi.
Çubuk Belediye Başkanı Tuncay Acehan, yaptığı yazılı açıklamada, terör olayları ve şehit haberleri nedeniyle festivalin iptal etme yönünde karar aldıklarını bildirerek, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Ülkemizde son zamanlarda yaşanan elim acılar herkes gibi bizleri de derinden üzmektedir. Devam eden bu olaylar nedeniyle 22-25 Eylül tarihlerinde düzenlenmesi planlanan 12. Uluslararası Çubuk Turşu ve Kültür Festivali’ni iptal etmek zorunda kaldık. Bu kapsamda ilçe merkezinde stant kurulmayacak ve sahne programları yapılmayacak” diye açıkladı.
Acehan, aynı gerekçelerle geçtiğimiz yıl da festivali iptal etmek zorunda kaldıklarını hatırlattı.
FESTİVAL İPTAL EDİLDİ ESNAF ÜZGÜN
Çubuk Belediyesi tarafından bu yıl 22-25 Eylül tarihlerinde düzenlenecek 12. Uluslararası Çubuk Turşu ve Kültür Festivali terör olayları ve şehit haberleri nedeniyle iptal edilmesi Çubuk İş adamları Dernek Başkanını isyan ettirdi.
Çubuk Girişimci İş adamları Dernek Başkanı Yasin Özen açıklamasında: “Olmadı yine Tuncay Acehan her zaman memleketin kaderi ile oynuyorsun. Memlekete faydalı olmak için taş üstüne taş koymak için aldın makamı büyüyen Türkiye de gelişen Türkiye de yerini almış ilçeyi her yaptığın iş de ve karar da ilçemizi geri götürüyorsun. Kuzeyin parlayan yıldızı ilçemin yıldızını söndürmeye hakkınız yok hem ilçeme zarar veriyorsun. Hem esnafıma hem çiftçime hem iş adamıma zarar veriyorsun. Yatırımcımızın da iştahını kesiyorsun. En büyük zararı da siyasi partim dava partime veriyorsun. Festival demek sadece güle oynaya sahnelerde program yapmak değildir. Madem proje üretecek kapasiteniz yok, ilçemizde yardımcı olacak insanlar çok turşu festivali Ankaralılar merakla bekliyordur. Turşu üreticiler festivali bekleyerek yatırım yapmış Aileler Turşu festival için hazırlık yapmış. Çocukların Eğitim masraflarını karşılamak için festivali dört gözle bekliyordu. Esnafın gülecek yüzünü hüzünletiyorsun. Satranç turnuvası yaparken güle oynaya yapıyorsun, şehitlerimize ve ailelerine saygımız sonsuzdur onları rencide etmeyecek şekilde festivalimiz yapılır. Ama bu saat den sonra festival olmaz çünkü alt yapısını hazırlamamış Arge’sini yapmamış baktı “nasıl çark edeceğim 15 Temmuz la bu yılda kapatırız” dedi. Pursaklar Belediyesi kedi festivali yaptı. Kazan belediyesi kavun pazarını festival havasında dualarla açtı. Yani burada zararı gören yine Çubuk halkı gördü şimdi anladın mı? Tuncay Acehan zafer, ekip çalışması ile olur. Yurt dışı gezisi oldu mu tatil oldu mu hiç aklına gelmez ilçede şehit var mı? Yok mu? Tatil deyince aklıma geldi ilçemizde turşu festivali olduğu zaman tatile gidende sizdiniz memleketi ne kadar düşündüğünüz belli oluyor. İlçede festival günlerinde Datça’ya tatile kaçmasaydın ilçede nasıl festival olur öğrenirdin. Tecrüben olurdu, ben bir Stk temsil ediyorsam yanlışlarınızı yazmak doğrularınızı alkışlamak en doğal hakkım, ama ne yazık hiç alkış yaptırmadın. Bize mazbatayı aldığın dan bugüne kadar açılmış konağı her odasını her köşesi açılış yaparak yılları geçirmekle belediye başkanlığı olmaz. Memleketimin belediye başkanı olarak temsil ediyorsan hakkını vermen gerekiyor Kimsenin aile şirketi değildir. Belediye ben ne dersem ile belediye yönetilmez. Cumhurbaşkanımızla, başbakanımızla güç alarak vurdumduymazlık yapılmaz. Tanıdığım bürokrat bakanla istediğim olur diye siyaset hiç yapılmaz” diye söyledi.
Özen konuşmasına şöyle devam etti: “Çubuk ilçesi halkı bunu hak etmiyor. Madem riske girmeyecektin, madem yapamayacaktın neden giydin? O zaman gömleği gömlek markası ateşten gömlek farkında ol her hata da yakar kimsenin vebalı ile oynamayın yazıktır günahtır. Benim derdim memleket turşu festivali ile Ankaralılar ilçemi tanıyor, ilçem için güzel teşvik oluyor yatırımcıların gücü oluyordu. Bir köy mahalle değil şimdi festival olsaydı üniversiteye gelen öğrenciler aileler ilçemizi daha kolay tanıyacaktı. Üzüldüm, ilçem adına üzüldüm. Basının karşısına resim çekilerek festival iptal demek bekâra karı boşamak kolay olmak ile aynıdır. Yazacak çok şeyim var ama benim Tuncay Acehan’la şahsi sorunum falan yok arkadaşlar bizleri menfaatçi olarak yapıp kendilerini kahraman ilan edenler var. Bunlara meydanı boş bırakmamak lazım. Bakın her resimlerinde elleri hep arkada olarak 7 köyün ağası gibi pos verirler. Bunlar bu kadar basit işte. Şimdi bu yazımda mahkemeye vermek için çok inceleyecekler ama versinler, Allah’tan başka kimseden korkumuz olmaz. Mahkeme adalet için vardır, boynumuz kıldan incedir. “Çubuk halkını mahkemeye veririz” diye susturmak isteyenler var. Ama buyurun mahkemede görüşelim, benim davam adaletten yana, benim davam milletten yana, benim davam memleket vatandan yanadır. Sevgi saygılarımı Çubuk halkına arz ederim. Allah’a emanet olun” diye konuştu.
ÇUBUK TURŞU FESTİVALİ NEDEN İPTAL EDİLDİ
Çubuk denilince ilk akla gelen turşu oluyor. İlçemiz adeta turşu ile özdeşlemiş durumda. Çubuk Turşu Festivali 2 yıldır çeşitli nedenler ile iptal ediliyor. Peki Çubuk Turşu Festivali neden iptal edildi?
Turşu Festivali ilçemizdeki esnaflar ve ilçemizin tanıtımı için çok önemli bir etkinlik. Çünkü şuana dek düzenlenen turşu festivalleri, ilçemizin adeta turşu ile özdeşleşmesini sağlamıştır. Ayrıca turşu ile uğraşan esnaflar başta olmak üzere, hem kendi ürünlerini tanıtıp hem de ciddi manada turşu satıp Çubuk Ekonomisine katkıda bulunuyorlardı.
İlçemizde turşu festivali; ilk kez Başkan Adem Tuğluca döneminde düzenlenmiş olup, uluslararası katılımlar sağlanmıştır. O dönemde turşu festivalinin organizasyonu çok güzel bir şekilde düzenleniyordu. Tüm esnaf ve çubuklular organizasyondan memnundu. Lokman Özden döneminde de, turşu festivali sönük bir şekilde de olsa devam ettirildi. Tuncay Acehan döneminde ise bir yıl yapıldıktan sonra iki yıldır çeşitli nedenlerle iptal ediliyor. Turşu festivalinin iptal olması çubuklu turşucu esnafı başta olmak üzere tüm ilçe halkının zararınadır. Çünkü; turşu festivali iyi bir organizasyonla düzenlenirse, hem esnaf ciddi anlamda gelir elde edecek, hem de Çubuk Turşusu’nun ünü çok daha fazla insana ulaşırdı. Her ne hikmetse Çubuk Ekonomisi için bu kadar önemli olan bir organizasyonun son 2 yıldır iptal edilmesi, çubuklular tarafından manidar bulunuyor. Gerek Özden döneminde gerekse de Acehan döneminde turşu festivaline önem verilmemesinin nedeni, turşu festivalini Adem Tuğluca’nın başlatması mıdır?
Ülkemiz zor zamanlardan geçiyor her gün şehit haberleri geliyor. Elbette ki festival çerçevesinde konserlerin düzenlenmesi yanlış olurdu. Ancak festival çerçevesinde eğlence amaçlı etkinlikler olmadan, festival yapılmış olsaydı kazanan Çubuk olacaktı. Başların ayak, ayakların baş olduğu müddetçe kaybeden hep vatandaş olacaktır. Çubuk News
-
Yeşil Altını Keşfet
Meşhur Çubuk turşusunun tadını yiyenler bilir. Yemeyenler ise bu lezzeti keşfetmek için her yıl Eylül ayında yapılan Çubuk Turşu Festivali’ne mutlaka katılmalı.
Turşu limonla mı daha iyi olur yoksa sirkeyle mi sorusuna ben ilk kez rahmetli Adile Naşit’le Münir Özkul’un filminde rastladım. Çünkü biz Çubukluların turşusu hem sirke hem de limon içerir.
Filme konu olmuş bu soruya gelecek olursak…
Muhteşem çubuk turşusunun tadı ne sirkeden ne de limondan. Yapıldığı yerin havasından suyundan der büyüklerimiz. Latifesi bir yana tadanların vazgeçemediği bu turşunun içinde başka hangi malzemeler var, sağlık açısından bizi nasıl etkiliyor biraz anlatalım.
Çubuk turşusunun içerisinde 7 çeşit malzeme bulunmaktadır. Tuz, karabiber, defneyaprağı, dereotu, limon tuzu, üzüm sirkesi ve sarımsak. Çubuk’un yerlilerinin yabancılık çekmediği ama ilk defa duyanların biraz şaşırmış olabileceği bir birliktelik. İçerik oldukça zengin. Baharat sevenler için de güzel bir karışım. Hazır değinmişken malzemelerin faydalarından da bahsedelim.
Sarımsak: dinç tutar, bağışıklık sistemini güçlendirir.
Karabiber: öksürük ve soğuk algınlığına iyi gelir.
Defneyaprağı: cildi gençleştirir, kırışıklığı azaltır.
Dereotu: sindirimi kolaylaştırır, ağız kokusunu önler.
Üzüm sirkesi: tokluk hissi verir, mikropları öldürür.
Limon tuzu/ limon: vücut direncini artırır, hastalıklara karşı korur.
Besinleri saklama yöntemlerinin en eskilerinden olan tuzlama yöntemi ile turşu hayatımıza girmiş ve günümüze dek sofralarımızda yerini almıştır.
Tuzlama ile besinler iyi saklanabilse de tuz miktarı fazla olduğu için tüketimde dikkat edilmesi gereken noktalar var. Kişide özellikle böbrek hastalığı, yüksek tansiyon, mide rahatsızlığı gibi durumlar varsa turşu tüketmemek ya da beslenme uzmanına danışarak tüketmek önem arz ediyor. Sağlıklı bireylerin ise turşuyu sofralarına koymadan önce saf sudan geçirmeleri ya da tüketmeden önce suda bekletmek, tuzun zararlarından onları koruyacaktır. Çünkü tuz, ihtiyaçtan fazla tüketildiğinde vücutta şişlik, tansiyonda yükselme, midede yanma, aşırı susama hissi oluşturan bir maddedir.
Genel olarak bakıldığında bu turşunun diğer turşulardan farklı olduğunu görüyoruz. Tuz oranı fazla olmasına rağmen vücuda faydalı malzemeler de içeriyor. Bu noktada hatırlatmam gereken bir konu var. Her ne kadar faydalarını ve zararlarını kısaca anlatmış olsak da her bireyin sahip olduğu hastalık ve kullandığı ilaçlar farklıdır. Bu yüzden beslenmede neyi ne kadar tüketmek gerektiği kişiye özel ayarlanmalı. Bireyler bu tarz besinleri tüketirken mutlaka bir beslenme uzmanına danışmalı. Sağlıklı ve keyifli günler dilerim. Yazar: Dyt. Kübra Nokta
-
Çubuk Turşusu ile Gurur Duyar
Pazar yerlerine, manavlara lahanalar dağ gibi yığıldı. Acurlar, salatalıklar, yeşil domatesler, sivri biberler sandık sandık sergilenmeye başladı.
Yani turşu kurma vakti geldi, çattı. Kavanozları hazırlayalım arkadaşlar. Şimdi tam zamanıdır.
Sirkeli, ekşili, sarımsaklı, acılı turşu suyunu kana kana içmek, vazgeçemediğim tutkularımdan biri. Çocukken iyi hoş da, ilerleyen yaş ve inmek bilmeyen tansiyon dönemlerinde bu tutkuya ne demeli. Doktora söylemek yok. Onun yanıtı hep aynı olacak biliyorum: “Kesinlikle yasak!” Onun için gizliden gizliye yemeli ve içmeli.
Sayın doktor, düşünün, tabağınızda nefis bir kuru fasulyenin (nohut, mercimek de olabilir) dumanı tütüyor. Yanında tereyağlı bir pirinç pilavı. Ortada ise acurlu, lahanalı, yeşil domatesli, sivri biberli karışık turşu tabağı duruyor. Bu birliktelik karşısında ben ölmeye razı olabilirim. Siz ne dersiniz? Hem son çalışmalar tuzu aklamadı mı? Yüzünüzü ekşitmeyin öyle, siz de buyurun bu ziyafete.
Turşuyu sadece bizim sevdiğimizi düşünürseniz fena halde yanılırsınız. Turşu, tüm dünyanın sevgilisi. Dünyadaki turşu çeşidini saymak, bugüne kadar kimseye nasip olmamıştır.
Kitaplar, ilk turşunun M.Ö 4000 yılında Mezopotamya’da kurulduğunu öne sürerler. İlk turşusu kurulan sebze ise hıyardır. Bu sebzenin ana vatanı Hindistan’dır ve Romalılar sayesinde tüm Avrupa’ya yayılmıştır. İncil’de iki ayrı bölümde hıyardan söz edilir.
Turşunun çıkış sebebi, uzun kara ve deniz yolculukları olduğu sanılıyor. Besinlerin, yolculuk sırasında bozulmaması için yapılan tuzlama işlemi, turşu kurulmasına ilham kaynağı olmuş.
Dünya üstünde ne kadar sebze ve meyve varsa o kadar da turşu çeşidi var. Bunun en örneklerini Vonalı Celal sergiler. Onun lokantalarındaki turşu çeşidi, benim bildiğim kadarı ile dünyada kimsede yoktur. En çok turşu çeşidinin Güney Asya’da olduğu öne sürülür. Burada, tarladan, bahçeden, ağaçtan toplanan her şeyle turşu yapılır: Mango, lime, demirhindi, zencefil, sarımsak, soğan, acı biber, patlıcan, havuç, karnabahar, domates, acı kabak…
Bu bölgedeki en değerli turşu, Haydarabad Hıyarı ile yapılan turşudur. Bu hıyarın dış rengi sarıdır ve baharatlı bir tadı vardır. Az yetiştirildiği için pahalıdır, onun için fakir sofralarında pek görülmez. Bu bölgede tuz, limonsuyu, sarımsakla yapılan salamuranın içine bir miktar da çiçek yağı konur ki ben böylesine yağlı salamurayı pek sevmem. Bazı ülkelerde salamura suyu, hardal otu, toz acı kırmızıbiber, taze zencefil, sarımsak ve sirke ile tatlandırılır.
Burma’da, çay yaprağı turşusu Lahpet, ülkede en sevilen salataların başında gelir. Et yemekleri onsuz asla yenmez. Japonlar, şekli kayısıya benzeyen, ekşi ve tuzlu bir tadı olan erikten yaptıkları turşuyu, sabah kahvaltısında pirinç lapası ile birlikte yemeyi pek severler. Vietnam’da, ızgara etlerin yanından soğan turşusu eksik olmaz. İspanya’nın Bask bölgesinde pırasa turşusu, Tapas barlarının en gözde mezesidir. Hindistan’da lime turşusu yemeğin bitiminde ikram edilir. Rusya’da, sarımsak ve acı biberle yapılan domates turşusu, votkanın en lezzetli eşlikçisidir. Faslılar ulusal yemekleri Tacin’i, limon turşusu ile birlikte yemeyi severler.
İngiltere’deki pubların değişmez mezesi olan yumurta turşusu ise son yıllarda moda olup çıkmıştır. Haşlanan yumurtalar soyulduktan sonra bir kavanoza konur. Üstüne sirke, acı kırmızıbiber, şeker, tuz ve su ile hazırlanan salamura dökülür. Üç gün bekletildikten sonra yenir. Çinliler bu turşuyu ördek yumurtası ile yaparlar. Haşlanmış yumurtalar, tuz, toprak, saman ile bir kaba konur. Sıkıca kapatılan kap üç ay sonra açılır ve yumurta turşusu afiyetle yenir.
Örnekleri çoğaltmak mümkündür, ama hem kullanılan malzemelerde hem de hazırlanış şekillerinde pek farklılık olmadığı için tekrara düşmekten korkarım.
Turşu konusunda bizim taraflara gelirsek. Bu konuda bilinen tek gerçek, Türk halkının turşuyu çok sevdiğidir. Özellikle Anadolu’da, her evde kış aylarında kavanoz kavanoz turşu kurulur. Kuru fasulye, nohut, mercimek yemekleri, börek çeşitleri, et yemekleri, mutlaka turşu ile birlikte yenir. Türk sofralarında salatadan çok turşu tüketilir.
Turşu yendiği gibi suyu da içilir. Turşu ve turşu suyu satan seyyar arabalar, hala ara sokaklarda ticaretlerini sürdürmektedirler.
Türkiye’de iki yer turşu konusunda çekişir. Bunlardan biri, Bursa’nın Orhangazi ilçesinin Gedelek köyüdür. Burada yaşayan hemen herkes turşudan geçimini sağlar. İki bin nüfuslu bu köy yılda 50 ton turşu ihraç eder. Bir çok ünlü turşucu, turşunu Gedelek’te yaptırır. Köylüler, turşularının lezzetli olmasını, asırlık çınar ağaçlarının arasından akıp giden Pınarbaşı suyuna borçlu olduklarını söylerler. Bu suyun kireç oranı yüksek olduğu için, sebzelere kıtırlık sağladığını öne sürerler.
Turşusu ile gurur duyan diğer bir yerde, Ankara’nın Çubuk ilçesidir. Selçuklu komutanlarından Çubuk Bey’in adını taşıyan bu ilçe, turşuluk salatalıklarıyla ünlüdür. Kavanozların içinde salamura olup, limon sarısı rengine dönüşen bu salatalıkları sevmeyen adem yok gibidir. Meze olarak yenir, yemeğe eşlik eder, sandviçlere lezzet verir.
2005 yılından beri her Eylül ayında Turşu Festivali düzenlenen Çubuk’ta artık hemen her sebzeden turşu kurulmaktadır.
Sözün özüne gelirsek, turşu kurmanın tam zamanıdır. Cam kavanozunuzu, sebzelerinizi alın gerisini bana bırakın.
TURŞULUK MALZEMELER
Yeşil zeytin, yeşil domates, lahana, yeşil fasulye, salatalık, biber, sarımsak, soğan, havuç, mantar, şalgam, pancar, karnabahar, yeşil erik, patlıcan, bamya, kelek, acur, kapari çiçeği, kayakoruğu, ahlat, kelek.
SALAMURANIN İNCELİKLERİ
Yemek işini en iyi bilenlerden biri olan Refika Birgül, iyi bir salamuranın nasıl olması konusunda şu ipuçlarını veriyor: “Önemli olan turşunun suyu. Bu suyun içme suyu olması lazım. Karışımda su, sirke ve tuz olmalı. Bir litre suya, bir çay bardağı sirke, iki buçuk çorba kaşığı deniz veya kaya tuzu konmalıdır. Tuz eriyinceye kadar karıştırmalı, bu karışımdan kavanoz ne kadar alırsa o kadar konmalı. Bir iki diş sarımsak atılırsa iyi olur. Nohut veya ekşi maya ekmeğinden küçük parçalar da kavanoza atılırsa turşu daha iyi mayalanır.”
LAHANA TURŞUSU TARİFİ
Malzemeler:
1 adet orta büyüklükte lahana
1 kg sirke
1 diş sarımsak
1 tutam tuz
1/2 bardak sıvı yağ
Hazırlanışı: Turşu için küçük, sıkı beyaz lahana kullanın. Lahananın dış yapraklarını temizleyip, dip tarafını oyup koçanını çıkarın. Dörde bölüp bıçakla irice kıyın. Büyükçe bir tepsiye kıydığınız lahanaları boşaltıp bol tuz ile ovun. Tuzlayıp iyice ovduğunuz lahanaları tepsinin ortasına toplayın. Üzerine bir tahta yerleştirip onun da üzerine herhangi bir ağırlık koyup 6-7 saat bekletin. Sarımsakları ayıklayıp, havanda tuz ile dövün.
Sirkeyle, dövülmüş sarımsağı karıştırıp turşu yapacağınız zamana kadar bekletin. Lahanaları bekletme süresi bittiğinde, suyunu silkeleyip turşu kabına veya cam kavanoza iyice bastırarak yerleştirin. Hazırladığınız tuzlu sirkeyi üzerine dökün. Lahanaların üstünü kapatacak kadar kaynatılıp soğutulmuş su ilave edin.
En üste de küf oluşmaması için yarım bardak sıvı yağ ekleyin.
Arzuya göre sirkeye kırmızı pul biber ve limon dilimleri de koyabilirsiniz.
(yarım avuç nohut ilave ederseniz turşunuz daha da lezzetli olur)
-
Yeşil Altın Turşu Sezonu Hasatla Birlikte Başladı
Çubuk’ta halk arasında ‘yeşil altın’ olarak tabir edilen turşuluk salatalığın hasadına başlanılırken, evlerde turşu kurulumuna da başlanıldı.
Türkiye’nin turşu üretiminde söz sahibi olan Çubuk’ta çiftçilerin bir kısmı geçimini salatalık üretiminden sağlıyor. Çengelköy bademi denilen salatalıkların 1950 yılından bu tarafa yetiştirildiği Çubuk’ta mevsim şartları el verdiği yıllarda 30 bin tonun üzerinde salatalık hasadı yapılıyor.
Suriye’den gelen mülteciler tarla ve evlerde çalışıyor. Günlük ortalama 2 ton salatalık toplanıp, hasat yaklaşık 2 ay sürüyor.
Çubuk ve bölgesinde yetişmeyen salatalıktan kaliteli turşu olmadığını vurgulayan Çubuk Turşucular ve Yaş Sebze, Meyve Üretim Kooperatifi Başkan Yardımcısı Fatih Kayahan, geçtiğimiz yıllara oranla bu yıl yaklaşık yüzde 30’a yakın kapasitenin artacağını söyledi.
Talebi karşılamada zorlandıklarını anlatan Kayahan, “Çubuk ve bölgesinde yetişmeyen salatalıktan hem lezzet bakımından hem de kalite bakımından Çubuk turşusu olmaz. Çubuk turşusunun pazarlama sorunun olmaması, çok hızlı bir şekilde satılabilmesi ve nakde kolay çevrilebilmesi nedeniyle halk arasına ‘yeşil altın’ olarak tabir edilir. Gerçekten de yeşil altın dendiği kadar var. Şu an da tek sıkıntımız işletmelerimizin küçük olması ve biraz daha büyümesi gerekli” diye konuştu.
Turşuculuğun deden babadan gelen bir meslek olduğunu ifade eden Kayahan, kendini bildi bileli turşu kurduğunu kaydetti.
Çubuk turşusunun püf noktalarını aktaran Kayahan, “Özellikle kuyu suyunu içerisine tuzu ve sirkesini koyuyoruz. Daha sonra sarımsak, defne yaprağı, dereotu, karabiber ve kırmızıbiber koyarız. Kurduğumuz kapın ağzını iyice kapattıktan sonra yaklaşık 45 günde turşumuz yemelik olur. Bizim turşuların iki yıl bekleme süresi olsa da 6-7 ay içerisinde elimizde satacak turşu kalmaz. Üretimi ne kadar da yükseltsek talep çok olduğundan bir sonraki yıla elimizde turşu kalmıyor” şeklinde konuştu.
Turşuluk salatalığın fiyatının verimliliğe göre değiştiğini hatırlatan Kayahan, “Fiyatlar tam rayına oturmasa da şuan 0 ile 1 numaralı salatalığın fiyatı 1,75 ile 2,00 TL, 2 numaralı salatalığın fiyatı 1,30 ila 1,50 TL ve 3 numaralı salatalığın fiyatı ise 0,60 ila 0,80 kuruşa alıcı buluyor. Bu yıl salatalık ekimi çok ve üretimde çok olursa tahminlerimize göre, 50 ila 60 bin ton sadece salatalık turşusu üretimi bekliyoruz” ifadesini kullandı.
Turşunun imalatı süreci hakkında da bilgi veren Kayahan, sezon boyunca 3 ay boyunca gece gündüz çalıştıklarını dile getirerek, “Bize tarladan gelen salatalıkları boylarına ve genişliklerine göre burada 0 numara, 1 numara, 2 numara ve 3 numara olarak sınıflandırıyoruz. En arkada da turşu olmayan malzemeleri ayırıyoruz ve onları pazarcı esnafına satıyoruz. Numaralanan salatalıkları kasalara koyduktan sonra imalat kısmına geçiriyoruz. Yıkanıp iğnelendikten sonra büyük fıçılarda turşuları kuruyoruz. Olgunlaşan turşuları Türkiye geneli satışa sunuyoruz” dedi.